Bilindiği üzere kırsal alanda yaşam standartlarının yükseltilmesi, kırdan kentlere bilinçsiz göçlerin önlenmesi, tarımsal üretim alanlarının geliştirilmesi, üreticilerin örgütlenmesi ve desteklenmesi, sulu tarıma geçiş ve daha fazla verim alınması, yeni iş alanları yaratılması, mevcut tarihi ve kültürel mirasın korunması, köy yerleşim yerlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesinde Arazi Toplulaştırması-Kırsal Alan Düzenlemesinin gerekliliği tartışmasızdır. Bu kapsamda forum, toplulaştırma çalışmalarının hız kazandığı, bilimsel çalışmaların ve teknolojinin hızla geliştiği ve meslek alanlarını etkilediği günümüzde, arazi toplulaştırma çalışmalarının farklı meslek disiplinleri ve yöre insanlarıyla birlikte ele alınması yönüyle önemli bir etkinlik olarak gerçekleşti.
Forumun açılışında HKMO Antalya Şube Başkanı Ali Topdemir ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak birer konuşma yaptılar. Açılış konuşmalarında Arazi Toplulaştırma hizmetlerinin tarım alanındaki üretim artışına sağlayacağı katkılar ifade edildi, yerel yönetimlerin bu konuda duyarlı olması gerektiği belirtildi. Tarım ve gıdanın önemine vurgu yapıldı.
Açılış konuşmalarında ayrıca, Antalya ili Serik ilçesi Aşağıoba Köyü‘nde mülkiyet, malik bilgileri, arazi dağılımı vb. konularda bilgiler verilerek köyde toplulaştırmaya yönelik yapılan ön çalışmalar hakkında bilgi verildi.
Açılış konuşmalarının ardından Odamız Genel Başkanı Sayın Ali Fahri Özten yürütücülüğünde gerçekleştirilen "Forum" da, Tarım Reformu Gen. Müdürlüğü Kamulaştırma Toplulaştırma ve Dağıtım Dairesi Başkanı Dr. Gürsel Küsek, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Daire Başkan Vekili Yusuf Meşhur, DSİ 6.Bölge Müdürlüğünden Harita Mühendisi M. Kemal Çiftçi, Antalya Tarım İl Müdürlüğü Proje ve İstatistik Şube Müdürü Salih Toros konuşmacı olarak yer aldılar.
Oda başkanımız sayın Ali Fahri Özten konuşmasında özetle; ".. Yüzyılımızda dünyanın önünde duran temel sıkıntı ve sorunların başında hızlı nüfus artışına karşın artırılmayan tarım toprakları ile mevcut ve artan nüfusun beslenmesi sorunu gelmektedir. Bu sorun Türkiye benzeri gelişmekte olan ülkelerde daha ciddi boyutlardadır. Sorunun kaynağında sürekli artan nüfusa karşılık, toprak varlığının aynı kalması hatta azalması yatmaktadır. Sınırlı sayılabilecek mevcut tarım topraklarından daha fazla miktarda verim alınması Arazi Toplulaştırması-Kırsal Alan Düzenlemesi ile olanaklıdır.
Ülkemizde toplulaştırması yapılabilecek arazi miktarı yaklaşık olarak 14 milyon ha olarak hesaplanmaktadır. Bunun 8.5 milyon hektarı sulu ve 5.5 milyon hektarı da kuru tarım alanları oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde 17.yy‘ da başlatılan toplulaştırma çalışmalarına ülkemizde 1960‘lı yıllarda başlanılmıştır. 1960‘dan günümüze yaklaşık 1 milyon ha alanda toplulaştırma yapılmıştır. Toplulaştırma Mühendislik Hizmetlerinde "Proje üretimi" ile üretilen projenin "yapım işinin" birbirine karıştırılmaması gerekir. Proje mühendislik hizmetlerindeki "müelliflik" olgusu ile yapım işindeki "fenni mesul" yetki ve sorumlulukları karıştırılmamalıdır." ifadelerinde bulundu.
Sayın Özten; "Arazi toplulaştırma projelerinin hayata geçirilmesi ile, kuru tarımdan sulu tarıma geçişle artan işletme verimlilikleri sonucu toplulaştırma için yapılan harcama giderleri kısa sürede geri dönmektedir. Bir diğer yönüyle toplulaştırma ile bir anlamda mülkiyet konusunda yenileme ve güncelleme de yapılmaktadır. Diğer taraftan bu çalışmalara "Taşınmaz Değer" bilgilerinin de eklenmesi gerekliliği vardır. Ayrıca parsel bazlı "Bilgi Sistemleri" nin kurulması için önemli bir adım atılmaktadır" dedi. Sayın Özten konuşmasının devamında arazi toplulaştırma çalışmalarının beraberinde, topraksız köylü ve topraksız çiftçilerin topraklandırılması için "Toprak Reformu" sürecinin de hayata geçirilmesini güçlendirmesi gerektiğini belirtti.